Elektrikli araçlar, sera gazı emisyonlarıyla mücadele etmek ve küresel ısınmayı azaltmak için büyük bir fırsattır. Ulaşım gibi büyük bir sektörde emisyonların azaltılması bu çağda son derece önemlidir ve elektrikli araçlar bize bu soruna yönelik en umut verici çözümü sunmaktadır. Ancak umut verici çözümlerin yanı sıra dezavantajları da mevcuttur. Bu dezavantajlar bataryaların maliyetinden kaynaklanır1.
Küresel ısınma ile mücadele kapsamında alternatif enerjili araçların tercih edilebilirliği artış göstermektedir. Otomobiller, motosikletler, otobüsler ve hatta uçaklar artık elektrikli muadillerine sahip araçlardır. Bu ulaşım araçlarının tümünde önemli bir ortak nokta vardır, o da lityum iyon pillerin kullanımıdır. Lityum iyon piller, adından da anlaşılacağı gibi lityum içerir ve pil içerisinde gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar sayesinde elektrik enerjisi elde edilir. Ancak lityum kolay bulunabilen bir madde değildir ve bu nedenle lityum bazlı pillerin üretimi oldukça maliyetlidir.
Batteries & Supercaps tarafından yayınlanan “Trajectories for Lithium-Ion Battery Cost Production: Can Metal Prices Hamper the Deployment of Lithium‐Ion Batteries?” başlıklı makalede2, lityum iyon pil üretim maliyetlerini analiz eden bilim insanları, mevcut veriler üzerinden gelecekteki fiyatları tahmin etmeye çalıştılar.
Makalede araştırmacılar, lityum iyon batarya hücrelerinin üretim maliyetinin, teşviklerin yokluğunda bataryalı elektrikli araçların içten yanmalı motorlu araçlara göre maliyet açısından tamamen baskın olması için mevcut fiyatlara kıyasla daha fazla maliyet düşüşünün gerekliliğine vurgu yapmaktadırlar.
Aynı bilim insanları tarafından yapılan ve Journal of Energy Storage dergisinde yayınlanan “Historical and prospective lithium-ion battery cost trajectories from a bottom-up production modeling perspective” adlı bir başka çalışmada3 geçmiş lityum iyon pil maliyet değişimlerini incelemiş ve gelecekteki üretim fiyatlarını hassas bir şekilde tahmin etmeye çalışmışlardır.
Lityum ve nikel bazlı bataryaların özellikle son 2 yılda hammadde fiyatlarındaki düşüşle beraber4 üretim maliyetlerinde genel bir düşüşe işaret eden makalede, çıkarılan maliyet tahminlerinin, içten yanmalı motorlu araçlarla tanımlanan maliyet rekabetçiliği noktasına ulaşmanın Lityum Demir Fosfat (LFP) senaryosu için 2025 ile 2026 yılları arasında ve Nikel Kobalt Manganez (NMC) senaryosu için 2026 ile 2027 yılları arasında elde edilebileceğini ve bunun da sırasıyla 3500 ve 4100 GWh’lik toplam küresel üretime karşılık geldiğinin göstergesi olduğu belirtilmiştir.
Bu alanda çalışan firmalar, yüksek metal fiyatlarının farkında ve bu soruna alternatif çözümler geliştirmektedir. Kullanılan metal miktarı ve bataryaların uzun ömürlülüğü varoluşları boyunca önemli ölçüde gelişti ve gelişmeye devam ediyor. Bunun yanı sıra kobalt gibi başka malzemeler de kullanılıyor ve Tesla gibi şirketler daha az maliyetli olan lityum demir fosfat bataryalara geçiş yapıyorlar.
Batarya endüstrisi yavaş yavaş olgunlaşıyor ve daha yeni, daha iyi ve daha verimli enerji depolama seçenekleri piyasaya çıkıyor. Tamamen elektrikli ulaşıma geçiş, yüksek batarya maliyetleri nedeniyle ne yazık ki henüz gerçekleşmedi. Ancak batarya maliyetlerinin, içten yanmalı motorlu araçların maliyetiyle eşitlenmesi veya daha ucuz bir hal alması uzun sürmeyecektir.
Samed Hajdar
Kaynaklar
- https://techxplore.com/news/2024-03-cheaper-batteries-key-shifting-fossil.html
- Orangi, S., Manjong, N. B., Clos, D. P., Usai, L., Stokke Burheim, O., & Strømman, A. H. (2023). Trajectories for Lithium‐Ion Battery Cost Production: Can Metal Prices Hamper the Deployment of Lithium‐Ion Batteries?. Batteries & Supercaps, 6(12), e202300346.
- Orangi, S., Manjong, N., Clos, D. P., Usai, L., Burheim, O. S., & Strømman, A. H. (2024). Historical and prospective lithium-ion battery cost trajectories from a bottom-up production modeling perspective. Journal of Energy Storage, 76, 109800.
- https://yeserenerji.com/dusuk-ni-ve-co-icermeyen-uzun-omurlu-lityum-iyon-piller/