Ana SayfaMakaleYeşeren Teknoloji HaberElektrik kulelerinin tozlaşmaya etkisi

Elektrik kulelerinin tozlaşmaya etkisi

Doğal ekosistemler; habitat tahribatı, biyolojik çeşitlilikteki kayıplar ve türler arası etkileşimlerdeki değişiklikler yoluyla dünya çapında birçok şekilde değişime uğramıştır. Oluşan bu değişimler, insan ve doğa arasındaki alışverişi bozmuştur. Doğal bitki örtüsü alanlarının şehirlere ve tarım arazilerine dönüşürken kurulan elektrik kuleleri uçan böceklerin yaşamalarını etkileyerek bitki tozlaşmasını tehlike altına almıştır.

Bal arısı, tozlaşma nedeniyle ekosisteme en önemli hizmeti sunan gezgin bir çiçek ziyaretçisidir. Bal arılarının elektromanyetik alanlara maruz kalması; manyetik yön bulma, öğrenme, karar verme mekanizmalarını değiştirerek yiyecek arama yeteneklerini bozduğu ve böylece tozlaşma aktivitesini sekteye uğrattığı tespit edilmiştir.

Arjantin ve Şili’de ekolojist ve biyologlardan oluşan kurumsal bir ekip, elektrik kulelerinden yayılan elektromanyetik alanların, tozlaşan bal arıların fonksiyonlarını bozduğunu gösteren kanıtlar buldu.

Çok düşük frekanslı (0-100 kHz) elektrik (~0,1-10 kV/m) ve manyetik (~20 µT) alanlar (ELF-EMFs) uzun dalgalar halinde yayılan düşük enerjili radyasyon türleridir.  ELF-EMF’lerin en yaygın kaynakları elektrik hatları, elektrik kabloları ve tıraş makineleri, saç kurutma makineleri, elektrikli battaniyeler gibi elektrikli aletlerdir. ELF-EMF’lerin kanser gibi çok ciddi rahatsızlıklara yol açtığına dair bir veri yoktur. Nispeten daha küçük canlılarda bazı sorunlara yol açabilir. Özellikle uçan küçük canlılar bu alanlara çok yakın uçabildikleri için maruz kaldıkları şiddet fazla olabilir ve bu konuda literatürde fazla çalışma bulunmamaktadır. Çöl çekirgesi üzerine yapılan bir araştırmada fizyolojik ve davranışsal etkilere rastlanmıştır1.

ELF-EMF

Şekil 1. ELF-EMF frekans aralığı.

Uçan tozlayıcı böcek türleri potansiyel olarak EMF kaynağı olan elektrik hatlarından etkilenebilirler. Shepherd ve ekibinin bulduğu sonuçlar yerden iletim hatlarının seviyesine kadar değişen yoğunluklarda ELF-EMF’ye kısa süreli maruz kalmanın bal arıları üzerinde derin etkilere sahip olabileceğini göstermektedir.

Dünyadaki güç iletim sistemleri genellikle 400 kV üzerine kurulmuştur. Bu hatlar bazen yerleşim yerlerinden de geçebilmektedir ve canlılar için yeterince anlaşılmayan bir stres kaynağıdır. Düşük seviyelerde maruz kalmanın beslenen arı sayısının azalması ile koloninin sürdürülebilirliği açısından ciddi etkilere yol açması olasıdır. Yüksek voltajlı iletim hatlarının EMF’lerine maruz kalan bal arısı kovanlarının motor aktivitelerinde artış, anormal propolisasyon, kovanlarda ağırlık artışında azalma, ana arı kaybı, ana arı hücresi üretiminde bozulma, kapalı kuluçka döneminde azalma ve kış aylarında hayatta kalımın azaldığı gözlemlendi. Bunların hepsi, gıda kaynaklarına ulaşım sorunlarından ve metabolik yetersizliklerden kaynaklanabilecek etkiler olduğu düşünülüyor.

Uzun vadeli çevresel ELF-EMF maruziyeti arılardaki öğrenme yoksunluğu, uçuş dinamiklerinde değişiklik, kovan içi mücadele ve beslenme performansındaki dengesizlikler, yalnızca tek bir arıya değil aynı zamanda koloni performansını da etkilemektedir. 

Bilindiği gibi bal arıları dünyanın jeomanyetik alanını kullanarak yol alırlar. Arıların manyetik reseptörleri incelenerek EMF’lerin arıların öğrenme ve uçuş yeteneklerini etkilediği bulundu. Araştırmada elektrik kulelerinden yayılan elektromanyetik radyasyonun bal arıları üzerindeki etkisine odaklanıldı.Dünyanın jeomanyetik alan ile arının yönünü bulması

Şekil 2. Arıların dünyanın jeomanyetik alanını kullanarak yönünü bulması.

Araştırmacılar elektrik kulelerinin etrafındaki çiçeklerin sayısını hesapladılar. Sonrasında aktif olan kulelerin etrafındaki çiçek sayısının çok daha az olduğunu gözlemlediler. Araştırmacılar ayrıca çeşitli mesafelerde ne kadar güçlü olduklarını keşfetmek için birden fazla kulenin etrafındaki elektromanyetik alanları ölçtüler.

Arılar, doğal ortamlarında koloniyle iletişim kurmak için yiyeceğin yerini, kaynak kalitesini ve türünü (örn. çiçeklerin rengi, kokusu, şekli) bulabilmeli ve yönünü öğrenmelidir. Koku alma koşullandırması yoluyla öğrenme konusundaki farklı yetenekler, arılarda doğal yiyecek arama başarısıyla yüksek oranda ilişkilidir. Bir iletim hattından 1 m uzaklıkta 1000 µT‘den yer seviyesinde 20–100 µT şiddetine maruz kalan arılar koku alma, yiyecek arama, beslenme gibi etkinliklerinde performans kaybı yaşarlar.

Güç iletim hatlarının etrafında oluşan EM alan şiddetleri

Şekil 3. Güç iletim hatlarının etrafında oluşan EM alan şiddetleri.

Akut ELF-EMF maruziyetinin uçuş üzerindeki etkilerini belirlemek için arılar, bir ip ile bağlı uçuşları sırasında EMF’lere maruz bırakıldı ve kanat çırpma frekansındaki değişiklikler analiz edildi. Kanat atışı frekansı, önceki seviyelere göre maruziyetin başlamasından sonraki üç saniye içinde arttı, ancak tüm EMF maruziyetleri, kontrol arılarında bulunandan daha fazla kanat çırpma frekans artışına neden oldu. Yani, uçuş sırasında EMF’lere maruz kalma, arıların kanat çırpma sıklığını önemli ölçüde artırdı.

Şekil 4. İple bağlı arıların EMF kaynağı bobinlerin içinden geçmesi.

EMF’nin etkileri, tarlada bir uçuş tünelinde serbestçe hareket eden arılar üzerinde analiz edildi (Şekil 5). Deneysel uçuş sahaları, arıların arena içinde serbestçe uçabilmeleri için kovanların önüne konuldu, ancak besleyiciye gidip gelmek için EMF üreten bir dizi bobin içinden uçmak zorunda kaldılar. 100 µT EMF’lere maruz kalan arıların serbest uçan arılara göre kovandan besleyiciye giden başarılı uçuş yüzdesi %6,6 oranında azaldı gözlenmiştir2.

Şekil 5. Arıların yiyecek arama uçuşlarına EMF’nin etkisinin deney düzeneği ile incelenmesi.

Kule ve hatlardan uzakta daha fazla bal arısı örneği toplanarak laboratuvarda çalışmalara devam edildi. Bal arılarını farklı değerlerde elektromanyetik radyasyona maruz bırakarak yol bulma, stres, bağışıklık sistemi ile ilgili genetik ifadeler ölçüldü. Elektromanyetik radyasyona maruz kalan bal arılarının ölçülen genetik ifadelerinde HsP70 adlı bir protein seviyesi farklılıklar gösterdi.

Kuleye daha yakın çiçeğe yapılan ziyaret sıklığının kulenin bulunmadığı alanlardan %308 daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Araştırmalar sonucu elektrik kulelerinin etrafında elektromanyetik alanların bal arısı tozlaşmasına ve bu sebeple bitki habitatı üzerinde zararlı bir etkiye sahip olduğu sonucuna varılmıştır.

ELF-EMF maruziyetinin bal arılarının hayatta kalma oranını ve vücut ağırlığını azalttığını, gelişme sürelerini uzattığını ve metamorfoz ve pupa sürecini ciddi şekilde engellediğini gösteren çalışmalar da vardır3.

Gülfem Koldaş

 

Kaynakça

  1. Wyszkowska, J., Shepherd, S., Sharkh, S., Jackson, C. W., & Newland, P. L. (2016). Exposure to extremely low frequency electromagnetic fields alters the behaviour, physiology and stress protein levels of desert locusts. Scientific reports, 6(1), 36413.
  2. Shepherd, S., Lima, M. A. P., Oliveira, E. E., Sharkh, S. M., Jackson, C. W., & Newland, P. L. (2018). Extremely low frequency electromagnetic fields impair the cognitive and motor abilities of honey bees. Scientific reports, 8(1), 1-9.
  3. Li, Y., Sun, C., Zhou, H., Huang, H., Chen, Y., Duan, X., … & Li, J. (2022). Extremely low-frequency electromagnetic field impairs the development of honeybee (Apis cerana). Animals, 12(18), 2420.

 

Yorum Yap

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Son Yazılar

Son Yorumlar