Jeotermal enerji şu anda ülke elektriğinin sadece küçük bir kısmını karşılıyor. Fakat eyaletler yenilenebilir elektriğe geçişlerini hızlandırırken, bazı liderler jeotermal enerjinin istikrarlı yenilenebilir güç kaynağı olarak büyük bir rol oynadığını düşünüyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde 1960’dan beri, elektrik üreten güç türbinlerine buhar borularından sıcak su çeken jeotermal enerji kullanılır. Normalde yeraltı ısısından yararlanmak, rüzgar veya güneş enerjisini geliştirmekten daha pahalıdır. Ancak uzmanlar, jeotermal gibi kaynaklardan elde edilen güvenilir enerjinin güneşin olmadığı veya rüzgarın esmediği zamanlarda şebekeyi desteklemek açısından kritik olduğunu söylüyor.
Uzmanlar, her batı eyaletinin bu mevcut teknolojiyi kullanarak ulusal elektrik arzının neredeyse %5’ini üretme potansiyeli ile daha fazla jeotermal enerjiden yararlanabileceğini aynı zamanda geliştirme aşamasında olan bazı sistemlerin başarılı olması halinde bu rakamı %15’e kadar yükselebileceğini söylüyor.
Bu yazın başlarında Colorado Valisi Jared Polis, grubun az gelişmiş kaynağın genişletilmesini araştırmak için bir girişim başlatacağını duyurdu. Polis, diğer faktörlerin yanı sıra izin alma zorlukları, işgücü sorunları, pazarlar ve haritalama üzerinde de çalışacaktır: “Rüzgar ve güneş muhtemelen şebekeye güç vermenin en büyük kaynakları olmaya devam edecek ancak kömür ve doğalgazı aşamalı olarak kaldırdıkça, temel yük çözümünün bir parçası olarak düşük maliyetli jeotermal elektriğin rolü ortaya çıkıyor.” dedi. Röportaj devam ederken “Batı’nın enerji geleceğinde önemli bir rol oynayacağına dair aklımda hiç şüphe yok.” diye ekledi.
Jeotermal enerjinin destekçileri endüstriyi büyütmenin büyük olasılıkla önemli bir kamu desteği gerektireceğini kabul ediyor. Bu belirsiz sondaj çalışmaları için garantili kredileri, revizyonlar ve personel yatırımlarını hatta üretimi sabit duran temel yük santrali için gerekenleri yenilenebilir kaynaklardan sağlamasını da içerebilir.
Çoğu enerji kaynağında olduğu gibi, bazı jeotermal projeler belirli alanlarda yerel halktan tepki gördü. Nevada’daki bir kabile, kutsal kabul ettiği kaplıcalara zarar verileceğini düşündüğü için önerilen bir projeye karşı savaşırken, Hawaii’deki bir tesis, gürültü ve hidrojen sülfür sızıntıları nedeniyle uzun süredir muhalif bir toplulukla karşı karşıya kalmıştır. Bu sırada diğer tüm devletler jeotermal enerjinin bir elektrik santraline güç sağlamak için yeterli olmadığı alanlarda bile binaları ısıtmak ve soğutmak için kullanabilir. Uzmanlar jeotermal ısı pompalarının doğal gaz fırınları ve diğer fosil yakıtlı ısıtma sistemlerinin yarattığı emisyonları azaltabileceğini söylüyor. Bu yılın başlarında, New York ve Massachusetts’teki milletvekilleri, jeotermal ısıtma ve soğutmanın halk tarafından benimsenmesini teşvik etmek için yasalar hazırladı.
Tutarlılık aramak
Jeotermal güce erişmek için mühendisler, sıcak sıvı içeren çatlaklara sahip geçirgen kaya bulmalıdır. Bu istenilenleri karşılayan çoğu bölge batıda bulunuyor. ABD Enerji Bilgi İdaresi’ne göre Nevada, gücünün %9’undan fazlasını jeotermal enerjiden sağlarken, Kaliforniya %6’ya yaklaşıyor. Bu iki eyalete, Hawaii, Idaho, New Mexico, Oregon ve Utah gibi eyaletler küçükte olsa katkıda bulunmaktadır. Böylelikle ülkenin jeotermal gücünün yaklaşık %95’ini üretiyorlar. Jeotermal uzmanları, Nevada liderlerinin sektöre güçlü bir taahhütte bulunduğunu ve üretimin büyümesine izin veren verimli bir düzenleyici sistem oluşturduğunu söylüyor. Eyaletin Maden Kaynakları Komisyonu’nda akışkan mineraller program yöneticisi Cortney Luxford: “Yönetmelikler net, hiç olmazsa aşırı karmaşık değiller. İzinleri işleme koymamız uzun sürmüyor.” dedi.
Endüstri liderleri, Kaliforniya’nın düzenlemelerinin daha kısıtlayıcı olsa da açık olduğunu söylüyor. Ancak diğer birçok eyalet, jeotermal enerji için gerekli olan sondaj operasyonlarını denetlemek için gereken deneyim ve personelden yoksundur. Bununla birlikte bazı endüstri destekçileri, valiler grubunun konuyla ilgili girişiminin daha fazla tutarlılık yaratacağını umuyor. Cyrq Energy CEO’su Nick Goodman: “Bu girişimlerin çok yardımı dokunacaktır. Jeotermalin karşılaştığı izin verme zorlukları, rüzgar ve güneşten daha zahmetlidir. WGA, kurumların işlerini yapabilmelerini ve bu izinleri değerlendirebilmelerini sağlamada yardımcı olabilir.” dedi.
Colorado’da, milletvekilleri bu yılın başlarında jeotermal enerjiyi güneş enerjisiyle eşit bir temele oturtmak için bir yasa çıkarttı. Yasa, hükümetlerin jeotermal sistemlerdeki vergilendirmeleri sınırlandırıyor, tüketici eğitimini teşvik ediyor ve devletin enerji dairesinin kamu hizmetlerinin emisyon azaltma planlarında kullanabileceği bir kaynak olarak jeotermali içermesini şart koşuyor. Colorado senatörü Rob Woodward, bunun küçük ölçekli elektrik üretiminde konut ısıtma ve soğutmasına büyük ölçüde yardımcı olacağını söyledi. Büyük ölçekli elektrik üretimini araştırmak ve desteklemek için bir sonraki oturumda mevzuata sponsor olmayı planlamaktadır: “Konuştuğum bilim adamları, mevcut teknolojiyle bu tesislerden üç veya dördünü Colorado’ya konumlandırılabileceğini düşünüyorlar. Neredeyse kömürle çalışan bir elektrik santralinin yerini alacak bir şey olarak düşünün. 7/24 çalışır, çalışır ve çalışır.” dedi.
Bu arada Batı Virginia’daki milletvekilleri bu yıl jeotermal enerjinin düzenlenmesini sağlayacak program oluşturmak için bir yasa çıkardı. Uzmanlar, devletin jeotermal ısıtma ve soğutma için büyük bir potansiyele sahip olduğunu söylüyor. Bununla birlikte milletvekilleri de bu durumu gelecek vaat eden bir güç kaynağı olarak görüyor. Bill Anderson: “Batı Virginia, geleneksel olarak sahip olduğumuz gibi tüm kaynaklarımızı (fosil yakıtlarla) tek bir yerde tutmamamız gerektiğinin farkına varmaya başlıyor, ancak bir çeşitlilik geliştirmek istiyoruz. Umarım bunun, daha iyi bir iklim durumu ve istikrarlı bir elektrik şebekesi oluşturmak için elimizde bir fırsat daha olduğunu görürüz.” dedi.
Avantajlar ve zorluklar
Sürekli güç kaynağına ek olarak jeotermal enerji, araziyi tarım ve orman kullanımlarından dönüştürmek için rüzgar ve güneş projelerine göre daha az yer gerektirir. Colorado milletvekili Woodward: “Jeotermal tamamen yeraltında. Rüzgar ve güneş çok fazla yer kaplıyor, kuşları ve vahşi yaşamı etkiliyor. Çoğu zaman verimli tarım arazilerini ele geçiriyor.” dedi.
Pek çok destekçi büyüyen bir jeotermal endüstrisinin bugün petrol ve gaz endüstrisine hizmet eden sondaj ekipmanlarını ve işgücünü kullanabileceğini, aynı zamanda hizmet dışı bırakılan fosil yakıt tesislerini tekrar çalışmaya yönlendirmek ve terk edilmiş petrol kuyularının kazı alanlarından yararlanmanın bile fayda sağlayabileceğini düşünüyor. Bu güçlü avantajlara rağmen uzmanlar, jeotermal enerjinin potansiyeline ulaşması için devlet yardımına ihtiyacı olacağını söylüyor. Yeni başlayanlar için, bir jeotermal santrali inşa etmek ve işletmek, bir rüzgar türbini veya güneş paneli kurmaktan daha pahalıdır. Jeotermal enerjinin destekçileri, temiz enerji yetkilerine sahip devletlerin nükleer, hidroelektrik ve jeotermal gibi temel yük kaynaklarından gelen maddiyatın belirli bir yüzdesini bu konuda kullanılmasını savunuyor.
Belirsizlik de önemli bir caydırıcıdır. Bir kuyuyu inşa etmek milyonlarca dolara mal olabilir ve her ortam inşaat için uygun değildir. Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı’ndan Amanda Kolker, ABD Enerji Bakanlığı’nın inşa edilen kuyular başarılı olmadığında şirketlere maliyetlerini geri ödeyerek bu riski ortadan kaldırdığını, ancak bu programın 1980’lerin başında kapatıldığını söyledi: “ABD’de hala herhangi bir risk azaltma işlemimiz yok. Jeotermal bir tür kamu-özel müdahale hükümetine ihtiyaç duyuyor.” dedi. Buna ek olarak bazı destekçiler, devletlerin enerjiye dönüştürülemeyen kuyular için sondaj maliyetlerini karşılamayı taahhüt etmeleri halinde jeotermal gelişimi hızlandırabileceklerini söyledi.
Stanford profesörü Horne: “Şirketler sonuçlanmayan bir kaç kuyu açtığında bu jeotermalin toplam maliyetine ekstra masraf yükler. Hükümetin bu riski elinde tutması, 80’lerde jeotermalin genişlemesini teşvik etmek için çok başarılıydı.” dedi. Jeotermalin destekçileri eyalet milletvekillerine iletim hatlarının inşasını kolaylaştırma çağrısında bulundu. Genelde, gelecek vaat eden jeotermal enerji kaynakları, onları piyasaya sürmek için gereken elektrik şebekelerinden uzakta bulunuyor. Endüstri liderleri, jeotermal kaynakların yüzeye yakın olduğu bölgeleri haritalamak için çoğunlukla üniversite sistemlerini kullanmayı amaçlamıştır.
Kaynak
Geothermal bubbles up as another way to fight climate change (techxplore.com)