Denizlerdeki rüzgâr türbinleri, karadakilere kıyasla daha önemli altyapı gerektirir. Özellikle inşaat aşamasında, denizdeki türler ve ekosistemler üzerinde fiziksel ve akustik rahatsızlığa neden olabilir. Kıyı inşaatı ile başlayan faaliyetler, balina ekolokasyonuna ve hayvanların iletişimine müdahale ederek ciddi tehlikelere yol açabilir. Geleneksel offshore rüzgâr türbininde kullanılan temellere alternatif olarak geliştirilen yerçekimine dayalı yapılar sayesinde deniz yaşamına olan etkilerin minimuma indirilmesi sağlanmıştır.
Araştırmalar sonucunda, deniz memelileri ve balıklar için önemli toplanma alanlarında inşaat faaliyetlerinin yapılmaması ve bununla birlikte deniz canlılarına zarar verebilecek gürültü seviyelerinin azaltılması gerektiği görülmüştür. Göç eden türler için, bu faaliyetler canlıların biyolojik hassas dönemleri dışında yapılabilirken, göç etmeyen türler için oldukça güç duruma gelmektedir.
Yenilenebilir deniz enerjisi gelişmelerinde, offshore rüzgar türbinlerinden dolayı su altı ses etkileri (Şekil 1) önemli bir konu haline gelmiştir. Sonuç olarak deniz yaşamının birçok formu deniz altında sesleri; eşlerinin yerini bulmak, avlanmak veya barınmak için kısa-uzun navigasyon aralığı ile iletişim sağlar.
Su altı ses üretme aktiviteleri, hayati yaşam fonksiyonlarını etkileyebilir ve ses çok değişken olabildiği için etkilerin boyutsal ölçeği de epey büyük olabilir. Araştırmalar, yunussu balina (Phocoena phocoena; Mutur, Türkiye’de en sık görülen 3 yunus türünden biri) gibi bazı türlerin rüzgâr türbini sesine oldukça duyarlı olduğunu göstermiştir. Ayrıca, zamanla kayda geçilmiş tüm ses enerjilerine dayanarak yapı seslerinin denizdeki memeliler ve balıklarda geçici hatta kalıcı işitme kaybına yol açabileceği olasılıklar arasındadır1.
Akustik rahatsızlığın etkilerini azaltmak için hayvanlar inşaat süreci boyunca kullandıkları seslerin frekansını artırarak, rahatsızlık sona erene kadar sessiz kalarak veya bölgeden uzaklaşarak kendilerini güvene almaktadırlar. Ayrıca yüksek sese, uzun süreli veya ani maruz kalma hayvanların işitme dokularında hasara neden olabilir. Bu nedenle rüzgâr türbinleri gibi kıyıdan uzak enerji yapılarını geliştirirken, hayvanlar ve ekosistemler üzerindeki kısa ve uzun vadeli sağlık etkilerinin dikkate alınması ve uygun şekilde azaltılması gerekir.
Yapılan çalışma ile offshore rüzgar türbinlerinin deniz canlıları üzerindeki etkileri; inşaatın kurulum öncesi, kurulum sırası ve kurulum sonrası olarak analiz edilerek her aşamada değerlendirilmiştir (Şekil 2). Yunusların özellikle kurulum döneminde daha çok etkilendiği gözlemlenmiştir.
Yerçekimine dayalı temeller, deniz tabanına oturarak rüzgar türbinine denge sağlayan büyük beton yapılardır (Şekil 3). Daha az su altı gürültüsü ve fiziksel rahatsızlık ile geleneksel kurulumlara bir alternatif sunar. Bu temeller türbin şaftının içine girdiği beton bir tabandan oluşur. Bu beton yapılar karada üretilir ve platform aracılığı ile kurulum sahasına taşınır. Platformlar yapısal bütünlüğü korumak için su, kum veya çakıl ile doldurularak ve dinamik dengelenmesi sağlanarak suya batırılır2.
Yapılan yeni araştırmalar bu yapıların offshore rüzgâr türbini temellerine geleneksel bir bakış açısının yanı sıra balık dostu bir yapı sunulabileceğini söylüyor. Newcastle Üniversitesi’nden deniz bilimcileri, bu yeni rüzgâr türbini kurulum yönteminin İngiltere’nin kuzeyinde yer alan Blyth açıklarındaki deniz memelileri üzerindeki kısa ve uzun vadeli etkilerini araştırdılar. Yunus ve balinaların tepkileri kurulumun bütün süreçlerini kapsayan 3 yıllık (2016–2018) bir süre boyunca 9 bölgede ekolokasyon kayıt cihazları kullanılarak incelendi. İncelemeler sonucu yerçekimine dayalı temellerin kullanıldığı rüzgâr türbini kurulumunun yunus ve balinalar üzerinde uzun süreli bir etkisinin olmadığı öne sürüldü.
Başyazar Kelsey Potlock, “Bulgularımız, açık deniz rüzgâr çiftliklerinin küresel genişlemesi ve deniz ortamına daha az etkisi olan kurulum yöntemleri bulma ihtiyacı ışığında önemlidir. Bu bulgular korumacılar, deniz çevre yöneticileri ve yenilenebilir enerjinin geleceği için umut verici.” diyor.
Marine Biology dergisinde yayınlanan sonuçlar, yerçekimine dayalı temeller kullanan rüzgâr türbinlerinin kurulumunun yunuslar üzerinde uzun vadeli olumsuz bir etkisinin olmadığını hatta inşaat aşamasında ve sonrasında balina görülmesi sırasıyla %32 ve %75 arttığını gösteriyor3.
Çalışmanın yazarı, Newcastle Üniversitesi Doğa ve Çevre Bilimleri Okulu’nda Profesör Per Berggren,” Yerçekimine dayalı temeller kullanılarak rüzgar türbinlerinin kurulması, açık deniz rüzgar gelişmeleri için daha sürdürülebilir bir inşaat yöntemi sağlayabilir. Sonuçlar inanılmaz derecede ümit verici, inşaat aşamasında yunus popülasyonunda geçici bir azalmanın yanı sıra inşaat sırasında ve sonrasında liman yunuslarının günlük aktivite modellerinde bir değişiklik gözlemledik, bu da daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu gösteriyor.” diyor.
Kadir YOLAL
Kaynaklar
- https://yeserenerji.com/ruzgar-turbinleri-baliklara-konser-veriyor/
- Potlock, K. M., Temple, A. J., & Berggren, P. (2023). Offshore construction using gravity-base foundations indicates no long-term impacts on dolphins and harbour porpoise. Marine Biology, 170(8), 92.
- https://phys.org/news/2023-06-gravity-based-foundations-marine-friendly-future-turbines.html