Rüzgâr türbini teknolojisinin gelişmesiyle rüzgardan elde edilen yenilenebilir enerji kaynakları karadan denize taşınıyor. Başta İngiltere, Danimarka, Belçika ve Almanya gibi ülkeler olmak üzere bu yenilenebilir enerji kaynaklarını aktif olarak kullanmaya başladı. Ancak bu yeni kaynaklar beraberinde hem teknik hem de mali sorunlar getirdi1.
Açık deniz (offshore) rüzgar türbinleri, ana prensip olarak kara türbinlerinden çok farklı değiller. Ana farklardan biri korozyonu önlemek amacıyla yapılan dış kaplama. Bir diğer teknik farklılık ise kanatlar. Optimum aerodinamik etki kazanmak ve daha çok verimlilik almak üzerine tasarlanan açık deniz rüzgar türbini kanatları, kara türbinlerine göre gürültü önlemek amacıyla yapılan daha yavaş kanatlara sahip değiller. Bundan dolayı ise açık deniz rüzgar türbinleri, kara türbinlerine göre birkaç kat daha fazla yenilenebilir enerji üretim kapasitesine sahiptir.
Türbinlerin ana çalışma prensibi ise farklılık göstermemekte. Kanatların aerodinamik yapısı sayesinde rüzgar kanatlara kaldırma kuvveti uygular. Bu kuvvetle harekete başlayan kanatlar dişliler yardımıyla, elektrik üreten bir jeneratöre bağlanır. Jeneratörden ise çevirici platforma aktarılan yapı yenilenebilir enerjiyi kablolar sayesinde karaya aktarır.
Açık deniz rüzgâr türbinlerinin farklılıkları ise ürettikleri yenilenebilir enerji miktarı ve platform tiplerinin farklı olmasından kaynaklıdır.
Direk şamandıra (Spar-buoy) platform, türbin kulesinin en dibinde bulunan silindirik yapıdır. Denge sağlamak için ağırlaştırılan bu yapı stabilizasyon için deniz tabanına sabitlenmektedir2.
Yarı dalgıç (Semisubmensible) platform, Bu platform tipinde çoklu gövde denemeleri yapılmakla birlikte yüzen gövde parçalarından oluşur. Deniz yüzeyinde ki kaymaları önlemek için deniz tabanına sabitlenir.
Gerilim-bacak (Tension-leg) platform, zemine dik gergin halatlarla sabitlenen yapı diğerlerine göre daha az alan kaplamaktadır. Ancak daha az korunaklıdır çünkü stabilite için gergin halatlara güvenilmektedir.
Açık deniz türbinlerinin kara türbinlerine göre daha yüksek maliyetli olmasından kaynaklı 10 MW gibi yüksek yenilenebilir enerji üreten projeler için kullanılmaktadır. En yaygın ve verimli yenilenebilir enerji kaynaklarından olan açık deniz rüzgâr türbinleri belkide geleceğin ana enerji kaynaklarından biri olabilir3.
Kaynaklar
- https://techxplore.com/news/2022-12-turbines.html
- Rodriguez, S. N., & Jaworski, J. W. (2020). Strongly-coupled aeroelastic free-vortex wake framework for floating offshore wind turbine rotors. Part 2: Application. Renewable Energy, 149, 1018-1031.
- Şahin, M. E. (2020). Açık Deniz Rüzgâr Sistemleri Üzerine Bir İnceleme ve Danimarka Modeli. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 1 (1), 54-67. Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/rteufemud/issue/55230/654902