GLOBAL HYDRO ENERJİ TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ ERDİNÇ SEVEN İLE RÖPORTAJ
Erdinç SEVEN | Erdinç SEVEN |
♦ Innsbruck Teknik Üniversitesi, Makine Mühendisliği | |
♦ GLOBAL HYDRO ENERGY, Türkiye Genel Müdürü |
S: Sayın Erdinç Seven Bey öncelikle kendinizi tanıtır mısınız? Global Hydro Enerji firması sektörde hangi alanlarda hizmet vermektedir?
C: Üniversite eğitimimi Innsbruck Teknik Üniversitesi (Avusturya-Tirol Eyaleti) Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olarak tamamladıktan sonra kariyer hayatıma Avusturya’da başladım. Birçok firmada, farklı sektörlerde deneyimler edindikten sonra, kariyerime hidroelektrik enerjisi alanında sektörün dünya devleri arasında kabul edilen Avusturya’da bulunan Global Hydro Enerji firması ile devam ettim ve şimdi Global Hydro Enerji Türkiye Genel Müdürüyüm. Türbin üreticisi olan Global Hydro, müşterilerine elektrik santrallerinde tasarım, geliştirme, işletme, devreye alma ve bakım sırasında kapsamlı destek sunar. Hizmet kapsamı geniştir, türbinlerin yanı sıra jeneratör hidroliği, valfler, yağlama ve soğutma sistemlerine ek olarak alçak, orta ve yüksek gerilim şalt cihazları, transformatörler, acil durum jeneratörleri ve hidrolik çelik konstrüksiyon gibi komple elektrik paketleri tedarik ediyoruz. Eksiksiz anahtar teslim çözümlere yönelik tasarımlarımız ve konseptlerimiz, bir türbin üreticisinin temel yetkinliklerinin çok ötesindedir.
S: Türkiye’de 2021 Ağustos verilerine göre elektrik üretiminde hidrolik %31 ile en büyük paya sahiptir. 24 Eylül 2021 tarihinde Ankara’da yeni ofisinizin açılışı gerçekleştirildi, açılışına yenilenebilir enerji sektörünün önde gelen isimleri ve Avusturya Büyükelçisinin katılması hidroelektrik sektöründe Türkiye’ye katacağınız değere ilişkin bir öngörü sağlamakta. Açılışta “Türkiye’ye istihdam sağlamaya ve Türkiye ekonomisine katkıda bulunmaya devam edeceğinizi” aktardınız. Bu bağlamda Türkiye’deki hedefleriniz nelerdir?
C: Dünyanın çok farklı ülkesinde yatırımlarımız bulunmakta ve farklı alanlarda hizmetler vermekteyiz. Firmamızın dünya genelinde 12 yerel ofisi bulunmaktadır. Hidroelektrik sektörüne ilişkin elektro/mekanik ürün ve ekipmanlar ile müşterilerimize hizmet vermekteyiz. Global Hydro Türkiye ofisi olarak, 70 civarı hidroelektrik santralin tüm mühendislik, imalat, montaj ve devreye alma gibi süreçlerini tamamlama başarısı gösterdik. Mevcut projelerimiz için çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Kendimizi yenilenebilir enerji sektöründe sürekli geliştirerek enerji kaynaklarını verimli ve çevreye duyarlı şekilde değerlendirerek ülke refahına en yüksek katkıyı sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz.
S: Global Hydro’nun, HEROS yazılım merkezi bulut sistemi üzerinden anlık kontrolü ve toplanan veriler üzerinden grafiksel analizler sunması gibi avantajları beraberinde getiriyor. HEROS yazılımı sisteme performans olarak ne gibi avantajlar sunar ve yatırımcıya ekstra maliyeti kısa vadede karşılayacak verimlilikte midir?
C: Hidroelektrik santralleri yatırımcılara maliyeti kısa vadede geri kazandıran bir yatırımdır. İnsanlar için elektrik elzem bir ihtiyaçtır. HEROS kontrol sistemi, hepsi bir arada santral yönetim sistemidir. Akıllı algoritması ile yalnızca türbinlerin verimliliği arttırmakla kalmaz, aynı zamanda tüm santrali kontrol ve idare etmek için bir çözüm sunar. Türbine ilişkin düşük bakım maliyeti ve yüksek bir üretim oranına ulaşmada santralin verimliliği ve yıpranmasının optimizasyonu için önemli bir işleve sahiptir. Santralin üretimini arttırmak için -su ayırma fonksiyonu- olarak adlandırılan akıllı bir algoritma kullanılmaktadır. Sistemin tamamı, her bir türbin verimlilik eğrisini ve mevcut su miktarını bilir, algoritma maksimum ürün elde etmek için mevcut suyu türbinlere nasıl ayıracağına karar verir.
S: Mikro ölçekli (100 kW-30 MW) Kaplan, Pelton, Francis türbin üretiminde uzmanlaştığınız bilinmekte. Bu tür türbinleri daha değerli (verimli, güvenli, vb.) kılan özellikleri nelerdir?
C: Yüksek kalite dövme alaşımdan imal edilen türbin çarklarımız yüksek dayanıma sahiptir. Türbinler, su ile gelebilecek yabancı maddelerin zarar vermesini engelleyecek şekilde tasarlanmıştır. Özellikle, düşük düşülü su seviyesi farkının düşük ve yüksek debili projelerde kullanımı ideal olup gerek büyük nehirler üzerindeki projelerde gerekse nehir tipi projelerde kullanılabilmektedir.
S: Şirketinizin Norveç, Kanada, Türkiye, Endonezya, Kolombiya, Şili, Vietnam gibi ülkelerde ortaklıkları bulunan ve bünyesinde birçok çalışanı barındıran bir yapıya sahiptir. Türbin üretimindeki tecrübeniz göz önünde bulundurulduğunda gelecekte diğer ülkelere yapmayı düşündüğünüz farklı yatırımlar olur mu?
C: Çok yakın zamanda Hindistan’da da açıldık. Orası için ciddi yatırım planlarımız ve Ar-Ge çalışmalarımız mevcuttur. İhtiyaçları analiz edip bu doğrultuda çalışmalarımız devam ediyor. İlerleyen yıllarda ihtiyaçlara göre yatırım yapmaya devam edeceğiz elbette.
S: Avrupa Birliği, 2030’a kadar sera gazı emisyonlarını %55 azaltma, 2050’de ise karbon nötr olma hedefi doğrultusunda ortaya koyduğu çevre planı Yeşil Mutabakat çerçevesinde, AB karbon ayak izini en aza indirmek için ilave tedbirler geliştiriyor. AB bu hedefe ulaşmak için belirlediği ölçütleri ticari ilişkilerde bulunduğu ülkelere de yayarak fosil yakıt temelli ekonomik modeli tümden değiştirmeyi hedefliyor. AB’nin bu hedefi sizce ne kadar gerçekçi bir hedeftir ve bu hedef doğrultusunda firmanız nasıl bir yol izleyecektir?
C: Son 10 yılda Türkiye’de 274 metrik tondan 354 metrik tona yükselen CO2 emisyonu %30 artış göstermiştir. Türkiye bu emisyon artışını azaltamadığı sürece AB ülkelerine yaptığı ihracatında ciddi kayıplar yaşayabilir. Diğer bir yandan Türkiye, AB Yeşil Mutabakatı’nı ülke için tehditten ziyade düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş için bir vesile olarak görmelidir ve son atılan adımlarla umut vericidir. Türkiye’nin düşük karbonlu ekonomiye geçişte ve iklim krizi ile mücadelede, bu yeni sisteme uyum sağlama sürecinde hızlı yol kat edeceğine inanıyorum.
S: Gelişmiş ülkeler ve dünya çapında önde gelen büyük şirketler yeni yatırımlarını yenilenebilir enerji üzerine inşa ediyorlar. Diğer yenilenebilir enerji kaynaklarını ve hidroelektrik santralleri düşündüğümüzde kurulum başına ortalama maliyetlerini ve buna karşılık sistemin ürettiği enerjiyi karşılaştırabilir misiniz? Bu bağlamda hidroelektrik enerji santrallerini tercih edilir kılan ana etmenler nelerdir?
C: Hidroelektrik santralleri, Türkiye’de en çok kurulan yenilenebilir enerji santralleri arasında yer alır. Türkiye coğrafi yapısı gereği hem su kaynakları bakımından zengin hem de engebeli kara yapısına sahiptir. Hidroelektrik, ülkenin elektrik ihtiyacının karşılanmasında en büyük yenilenebilir enerji kaynaklarından biridir.
S: Türkiye için yıllık yağış oranları göz önüne alındığında büyük değişimler göze çarpmaktadır. Bunun temelinde iklim değişikliği ve son yıllardaki yağışların düzensizliği bulunmaktadır. Bu ve benzeri nedenler hidroelektrik santraller için ne tür tehlikeler içermektedir? Bu gibi durumlara karşı kurduğunuz sistemlerde nasıl önlemler alıyorsunuz?
C: Bir hidroelektrik santrali kurulmadan önce detaylı fizibilite çalışması yapılmaktadır. Fizibilite raporları hazırlanırken olası sapmaları önlemek ve yatırımların planlandığı şekilde yürümesini sağlamak için daha kapsamlı incelemeler yapılması gerekmektedir. Biz bir projeye başlamadan önce uzun Ar-Ge çalışmaları yapmaktayız. Türkiye, deniz seviyesinden ortalama yüksekliği 1132 m ile dağlık bir arazi yapısına sahiptir, bu durum kısa mesafede yüksek düşüler meydana getireceğinden nehirler küçük ölçekli hidroelektrik santraller için uygun zemin oluşturmaktadır. Buna ek olarak, yağışlı dönemlerde barajların, suyu daha verimli bir şekilde depolayabilmesi ve kuraklık dönemlerinde kullanılmak üzere bir kısmının ayrılabilmesi için Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor.
Röportaj: Büşra Elif Malkoç, Seray Kader Kurtoğlu