GEÇMİŞTE ve BUGÜN NÜKLEER ENERJİ TARTIŞMASI
Yazar: Prof. Dr. Tolga YARMAN
Yayınevi: Okan Üniversitesi
Sayfa sayısı: 348
2014 yılı 3. baskısı tanıtılacak Geçmişte ve Bugün Nükleer Enerji Tartışması kitabı 1995 yılında piyasa çıkmıştır. Teknolojik ilerlemeler ve özellikle politik gelişmeler çerçevesinde her baskıda yazarın bazı ek yazıları ile yeniden derlenmiştir.
İçerik
Kısaca; nükleer nedir, atom veya nükleer bomba, nükleer teknoloji, reaktörlerin tanıtılması, bazı nükleer kazalar, nükleer atık, çevre değerlendirmeleri, basın açıklaması, şerh, bilgi, değerlendirme ve yayınlanmış gazete yazıları, çağrılı konuşma metinleri, sunumlar ve bildiriler ve de bazı karar vericilere yolladığı yazılardan oluşan derleme bir kitaptır.
Kitap, farklı zamanlarda devlet erkânı ile yaptığı söyleşilerle aralanan kapağına ardıl Sayın Prof. Dr. Vural Altun’un önsözü ile başlamakta. Atom bombası ve atom gücünün farklı alanlarda kullanımı gibi aktüalitesi yüksek konulara yer verilmiş, askeri değil sivil nükleer reaktörlerin kurulumu onaylanmıştır. “Nükleer duruşumuz ne olmalı” ya verilen “barışçıl atom” ilk sesi ile sayfalara yelken açılmıştır.
Yenilenebilir enerji türlerinden herhangi birinin tek başına yeterli olacağını savlayan bilim adamlarının tersine ek olarak verdiği füzyon örneğinden “koca koca hocaları” hayalperestlik kulvarına itmiştir.
Ülkemizdeki ilk nükleer santral çalışmalarından maceracı nükleer yaklaşımlara sürükleyen bölüm ise politik süreçler çerçevesinden ele alınmıştır.
1979 Amerika Three Mile Island (TMI) ve 1986 Ermenistan Çernobil kazalarının “saçma sapan”, 2011 Japonya Fukushima Daiichi kazasının şiddeti “tahmin edilemez” bir doğal felaket nedeniyle (tsunami) olmasını belirtip nükleer kabristan manzaraları eşliğinde reaktör söküm maliyetleri de verilerek “pekiyi ne yapmalı” sorusuna cevap aranmıştır.
Kitabın I. baskısından sonra 1997-2014 yılları arası yayınlanmış teknik yazılar, 2007 Cumhurbaşkanına “bu metni onaylayamam” yazısı, gazete yazıları ve söyleşisi, 2011 basın açıklaması ve 2013 Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu ile V-392M tipinden geliştirilen VVER1200/V-513 tipi reaktörün Akkuyu’da “gıcır gıcır nükleer müzeye” dönüşeceği aktarılarak bir sunum verilmiştir. Yazarın uluslararası 4 farklı yerde yaptığı çağrılı konuşmalardaki sunum ve bilgi yazısı verilerek sonlandırılmıştır.
Ek olarak
Türkiye’de nükleer santrallerin kurulacağı alanlardan;
Akdeniz bölgesi
Mersin Akkuyu; terör ve turizm, meyve ve sebze üretimi, soğutmada kullanılacak yüksek deniz suyu sıcaklığı, Ecemiş fay hattının aktif olması,
Ege bölgesi
Tüm bölgede deprem riski,
Karadeniz bölgesi
Sinop; ilk kaçak nükleer santral olacağı ve doğa harikası bir yer olması,
İç Anadolu bölgesi
Konya; hava soğutulmalı kurulacak nükleer santrali ile Bursa Ovasına yapılan doğal gaz santrali örneğindeki gibi görüntü kirliliği, bu tip reaktörlerin verimlilik olarak astarı yüzünde pahalıya gelmesi,
üzerinden bu bölgeleri uygun bulmayan yazar.
Marmara bölgesinin Karadeniz sahillerini nükleer santral için en uygun yer olarak düşünmektedir. Reaktör tipi hava soğutmalı seçilirse Yozgat ve Beypazarı bölgeleri de uygun görülmektedir.
Nükleer santral kazalarının önceden hesaba katıl(a)mamış olasılıklarla gerçekleşmesi gelecekte yaşanabilecek kazaların (risk şuan için % 1) da kestirilemez hesaplar algoritmasından geçtiğini aktararak siyasi iradeye saygılı olsa da nükleer teknolojiden uzak durulması gerekliliğini salık veriyor.
Neden Okuma(ma)lı
Artılar
- Yazarın bilimsel kariyerinin çok iyi olması ile oranlı akademik sunuş,
- Bilimsel, tarafsız ve sade anlatım,
- Vurucu, odak kelime ve terimler ile etkin Türkçe kullanımı,
- Farklı mecralar ile nükleer konusunu maceracı nükleer yaklaşımlara sokmadan anlatım,
- Renkli, doygun, sıkmayan içerik,
Eksiler
- Farklı tür yazılarla (z)enginleştirilmiş içeriğin küresel ve bölgesel istatistik verilerine yapılan yorumları biraz gölgelemesi,
- Yazarın nükleer konusunda dünya çapında yetkin bir bilimadamı olmasına rağmen okuyucu yönlendirmekten biraz tatlı kaç(ın)ması,
- Derleme yazılardan oluştuğundan bazı tekrarlar sizi…
Sonuç
Nükleer Türkiye’de olma(ma)lımı sorusuna net bir cevap arıyorsan, köktenci 0/1 olma, “bu” macerayı mutlaka oku…!!
Dr. Zekeriya Doğruyol