Oxford Üniversitesi Enerji ve İklim Politikası Profesörü Nick Eyre önderliğindeki Enerji Talebi Çözümleri Araştırma Merkezi’nin (CREDS) yayınladığı raporda, net sıfıra ulaşabilmek için Birleşik Krallık’taki emisyon miktarı ile birlikte enerji talebi de azaltılmalıdır.
Nick Eyre’nin açıklamalarına göre raporda, net sıfıra ulaşmada enerji kullanımının önemi üzerine kanıtların toplandığı, enerji verimliliğindeki gelişmelerin karbon ayak izini etkili bir şekilde azalttığını, küresel olarak daha büyük verimlilik düzenlemeleri olabileceğini ve İngiltere’nin 2050 yılına kadar enerji kullanımını nasıl azaltılacağının ayrıntılı bir analizini yaptıklarını belirtti.
Rapora göre Birleşik Krallık’taki enerji talebinde azalma olmadan, 1990’lı yıllardaki emisyonun %78 oranında azaltması veya 2050 yılında net sıfır hedefine ulaşamayacağı belirlendi1. Net sıfıra ulaşmanın mümkün olabilmesi için ulaşım, gıda ve ev ısıtma dahil olmak üzere çeşitli alanlarda talebi azaltmaya yönelik önlemler alınması gerektiği belirtildi.
CREDS ekibi, 24 üniversite 9 Oxford araştırmacısı olmak üzere toplam 140 kişiden oluşuyor. Profesör Nick Eyre’nin yanında, Ulaştırma Çalışmaları Birimi’nden Profesör Tim Schwanen ve Dr. Christian Brand ulaşım ve hareketlilik konularında tavsiyeler verirken, Çevresel Değişim Enstitüsü‘nden Dr. Tina Fawcett politika ve yönetim ekibinde başkanlık yapıyor.
CREDS ekibi, enerji için oluşabilecek 4 farklı senaryoyu modelledi. Bunlar:
- Görmezden gel: Var olan enerji talebini korumak
- Yönlendir: Var olan enerji talebinin koruyup emisyon değerini net sıfıra indirmeyi hedeflemek
- Vardiya: Var olan teknoloji ile beraber etkili bir müdahale programı hazırlamak
- Dönüştür: Var olan teknolojileri kullanarak yaşam tarzını ve uygulamaları değiştirmek
Raporda Düşük Enerji Talebi (LED) senaryolarının hiçbirinin yaşam kalitesini tehlikeye atmayacağı söylense de 3. ve 4. senaryolar günlük yaşamda köklü bir değişime yol açacaktır.
Raporda ulaşım ile ilgili enerji kullanımının %75’ini karayolu taşımacılığından %24’ünün ise havayolu taşımacılığından geldiği belirtiliyor. LED’in önerileri arasında
- Yollar ve havaalanları genişletilmemeli, yeşil araziler geliştirilmemeli. Aktif hareketliliğin olduğu saatlerde kullanılacak yolların yapılmasına önem verilmeli.
- Toplu taşıma arttırılmalı ve kentsel alanlarda bisiklet kullanımı ve ağları arttırılmalıdır.
- Özel araçlarda tek kişilik kullanım kabul edilmemelidir. Hane başına birden fazla araç olmamalı olması durumunda yüksek vergilendirme uygulanmalıdır.
- Araç filoları azaltılmalı ve araç kullanıcı kitlesi belirlenmelidir.
- Kamu bilincinin arttırılmasıyla havayolu taşımacılığının azaltılmalı.
Birleşik Krallık’ın sera gazı emisyonlarının %11’i tarım ve arazi kullanımı oluşturuyor. Bu konu hakkında CREDS‘in beslenme için tavsiyeleri:
- Üçüncü senaryoya göre günlük kalori alımı %15 ve dördüncü senaryoya göre günlük kalori alımı %27 azaltılmalıdır.
- Üçüncü ve dördüncü senaryolara göre vejetaryen sayısı arttırılmalı ve omnivorların sayısı nüfusun %20’sinin altına düşürülmelidir.
1990’lı yıllardan bu yana sera gazı emisyonunu payını arttıran önemli bir konu olan konutlarda kullanılan ısı enerjisi, ulusal sera gazının %15,2’sini oluşturuyor2. CREDS’in senaryolarına göre, rapora göre yapılması gereken bazı öneriler ortaya çıkıyor. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Gaz kazanlarının kullanımı azaltılmalı yerine ısı pompaları gelmelidir.
- En fazla dört gün işe gidilmeli ve daha çok evden çalışılmalıdır.
- Gazlı ocak ve fırınlar 2035 yılına kadar kullanımdan yavaş yavaş kaldırılmalıdır.
Yazılan rapora göre İngiltere, sıkı önlemler alarak enerji talebini yarıya indirebilir ve üçüncü senaryoyu takip ederek enerji talebini %40 azaltabilir. CREDS’in raporuna göre enerji talebinde azalma olmadan 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşamayacağını ve Birleşik Krallık Hükümeti’nin de enerji talebinin azaltılması ile ilgili ayrıntılı bir strateji ve politika uygulaması zorunlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Kaynaklar