Ana Sayfae-DergiLityum İyon Bataryalarda Enerji Yoğunluğu

Lityum İyon Bataryalarda Enerji Yoğunluğu

Giriş

Enerji depolama, üretilen enerjinin daha sonra kullanılmak üzere saklanmasıdır. Günümüz enerji sistemlerinde kesintisiz ve verimli bir enerji arzı sağlamak için kritik bir rol oynar. Enerji depolama teknolojileri; kimyasal (pil ve batarya), mekanik (pompalı hidroelektrik, sıkıştırılmış hava), termal (ısı depolama) ve elektriksel (süper kapasitörler) gibi farklı türlere ayrılır. Bu sistemler, enerji ihtiyacının arttığı dönemlerde depolanan enerjinin kullanılmasını sağlayarak sürdürülebilir ve güvenilir bir enerji altyapısı oluşturur. Son yıllarda lityum iyon bataryaların kullanımı bir trend haline gelmiştir. Lityum iyon bataryalar veya piller temel lityum iyon hücrelerden oluşmaktadır. Lityum iyon piller (LİP), yüksek enerji yoğunlukları sebebiyle günümüzün vazgeçilmez enerji depolama yaklaşımlarından biridir. Enerji yoğunluğu, birim hacim ya da kütle başına depolanabilen enerji miktarını ifade eder ve performans açısından önemlidir. LİP’lerin yüksek enerji yoğunluğuna sahip olması, daha küçük ve hafif tasarlanabilmelerine olanak tanıyarak daha fazla enerji depolanabilir ve böylece, maliyetler düşer ve sürdürülebilir enerji kullanımı desteklenir. Güç yoğunluğu ise bir pilin birim hacim veya kütle başına ne kadar hızlı enerji sağlayabileceğini gösterir. Yüksek güç yoğunluğuna sahip piller özellikle anlık güç tüketimi isteyen elektrikli araçlar (EV) gibi uygulamalar için idealdir. Enerji yoğunluğu “ne kadar süre?” sorusuna, güç yoğunluğu ise “ne kadar hızlı?” sorusuna yanıt verir. Depolama aygıtlarında enerji yoğunluğuna karşın güç yoğunluğu Ragon diyagramı ile gösterilir (Şekil 1).

Ragon Diyagramı
Şekil 1. Ragon diyagramı.

Lityum iyon hücresinde (LİH) lityumun dışında yapılandırılmış elektrolit, ayraç ve anot-katot elektrodu içermektedir. Katot; katmanlı, spinel veya olivin yapıdan oluşan indirgenme reaksiyonunun gerçekleştiği taraftır. Katot malzeme seçimi LİH’nin enerji yoğunluğunu ve dolayısıyla maliyetini daha avantajlı hale getirebilir.1 LİH’de bir malzemenin katot olarak kullanılabilmesi için belirli temel özelliklere sahip olması gerekir. Öncelikle, bu malzemenin lityum ile tepkimeye girdiğinde serbest enerjinin yüksek olması beklenir. Bu, bataryanın daha yüksek bir voltaj üretebilmesi anlamına gelir. Ayrıca, malzeme yüksek enerji yoğunluğuna sahip olmalı ve şarj-deşarj sırasında yeterli miktarda lityum iyonunu geri alıp verebilmelidir. Bu özellik, bataryanın tekrar tekrar kullanılabilmesini sağlar. LİH’de anot genellikle grafit gibi karbon bazlı malzemelerden yapılır ve lityum iyonlarını depolar. Katot tarafında ise lityum metal oksitler (LiCoO2, NMC, LFP, vb.) bulunur ve enerji yoğunluğu büyük ölçüde bu tür malzemelere bağlıdır. Anot ve katot arasında bulunan ayırıcı, iyonların geçişine izin verirken elektronların doğrudan geçişini engelleyerek kısa devreyi önler. Bu yapı sayesinde batarya, şarj ve deşarj döngülerinde güvenli ve verimli bir şekilde çalışır.

Lityum iyon bataryada elektrot kimyası

Günümüzde en çok tercih edilen katot malzemesi lityum demir fosfat (LFP) olmakla beraber kullanım alanlarına göre farklılık gösteren katot türleri vardır. Bunların arasında lityum kobalt oksit (LCO), lityum manganez oksit (LMO), lityum nikel kobalt alüminyum (NCA) ve lityum nikel manganez kobalt (NMC) bulunmaktadır. Bu katot kimyasallarının enerji yoğunluğunu etkileyen ve artıran faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler arasında özgül kapasite ve çalışma voltajı yer almaktadır.2

Farklı katotlu lityum iyon türlerinde malzeme ve hücre enerji yoğunlukları
Şekil 2. Farklı lityum iyon pillerin malzeme ve hücre enerji yoğunlukları.

Bir pilin enerji yoğunluğunu artırmanın yanında kimyasal yapısı ve güvenliği göz ardı edilmemesi gerekir. Bir depolama aygıtının kullanım amacına göre seçilen pilin türü, kimyasal bileşimi, enerji veya güç yoğunluğu gibi parametreleri değişkenlik gösterir.

Farklı batarya türlerinin malzeme (mAh.g-1) ve hücre enerji yoğunlukları (Wh.kg-1) karşılaştırılmalı olarak incelenmesi önemlidir (Şekil 2). LFP ve LMO bataryaları nispeten düşük enerji yoğunluklarına sahipken LCO orta seviyede bir değer sunmaktadır. NMC tabanlı bataryalarda (NMC 111, NMC 622 ve NMC 811) enerji yoğunluğu kademeli bir şekilde artmaktadır. Bununla birlikte NCA bataryalarıyla birlikte en yüksek seviyeye ulaşmaktadır. Nikel oranın artışıyla ile enerji yoğunluğunda belirgin bir artış söz konusudur. Ayrıca malzeme enerji yoğunluğu, malzemenin %100 verimlilik ve sıfır kayıpla mükemmel bir hücrede elde edebileceği teorik olarak maksimum enerji yoğunluğudur. Günümüz şartlarında bu teorik sınırlara ulaşmak mümkün değildir. İşin mühendislik boyutundaki asıl unsur katot kimyasıdır. Çünkü katot malzemesi, bir lityum-iyon pilin enerji yoğunluğunu, ömrünü, güvenliğini ve maliyetini doğrudan belirleyen kritik faktördür. Örneğin NMC yüksek enerji yoğunluğu sağlarken, LFP daha uzun ömür ve güvenlik sunar. Ayrıca farklı katot malzemelerinin seçimi, performans kadar maliyet açısından da belirleyici bir rol oynamaktadır.

Lityum iyon pil maliyeti

Batarya teknolojilerindeki kullanılan hammadde (özellikle mineraller) fiyatlarında düşüş ve üretim kapasitesinde son yıllarda ciddi artış yaşanmıştır (Şekil 3).

Lityum iyon pillerde katalist fiyatları 2016-2025
Şekil 3. Lityum iyon bataryalarda nikel (a), mangan (b), kobalt (c) ve alüminyum (d) için son on yıllık maliyet analizi.3

Son yıllarda LİP’lerin üretiminde kullanılan temel hammaddeler olan nikel, kobalt, manganez ve alüminyumun fiyatları küresel gelişmelere paralel olarak dalgalı bir seyir izlemiştir. 2020’de ortaya çıkan COVID-19 salgını, küresel tedarik zincirlerinin işleyişini bozarak üretim ve sevkiyatlarda aksamalara yol açmıştır. Bu durum arzı kısıtlarken, tüketicilerin ürünlere yönelmesi ve ülkelerin parasal genişleme politikaları talebi artırmıştır. Arz ve talep arasındaki bu dengesizlik, batarya hammadde fiyatlarının hızla yükselmesine neden olmuştur. 2022’nin başında Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte özellikle nikel fiyatlarında ani bir sıçrama yaşanmıştır. Benzer şekilde kobalt fiyatları da, üretiminin büyük oranda jeopolitik risklere açık ve kırılgan ekonomilere sahip Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkelerde yoğunlaşmasından istikrarsız bir değişim gözlenmektedir. Manganez fiyatı daha istikrarlı seyretse de dönemsel olarak dalgalanmalar gözlenmiştir. Salgın sonrası ekonomik toparlanma ve elektrikli araç (EV) sektörünün hızlı büyümesi, bu hammaddelere olan talebi kalıcı biçimde artırmıştır. Ülkelerin yeşil dönüşüm düzenleri ve doğa dostu tekniklere verdiği destekler, batarya yapımını güçlendirip fiyatları etkiliyor. Özellikle nikel ve alüminyum 2022’de en yüksek noktalara çıkarken, kobalt 2018 ve 2022’de büyük artışlar göstermiştir. Bu olaylar, batarya yapım maliyetlerinin mal fiyatlarına ne kadar duyarlı olduğunu kanıtlıyor. Son zamanlarda yapım kapasitesinde büyük artışlar olsa da, fiyat dalgalanmaları enerji saklama tekniklerinin ekonomik olarak devam edebilmesi için önemli bir unsurdur.

Küresel ortalama lityum-iyon pil paketi fiyatı ve payı katot ham madde maliyeti, 2013-2023
Şekil 4. Küresel ortalama lityum-iyon pil maliyeti, 2013-2023.

Pil paket fiyatları 2023’te %14 düşerek kWh başına 139 ABD dolarına gerilemiş, 2013’ten bu yana ise yaklaşık altı kat azalmıştır. Ancak katot hammaddelerinin payı %30’a çıkarak maliyetleri mineral fiyatlarına daha bağımlı hale getirmiştir (Şekil 4). Nikel ve kobalt fiyatlarının yükseldiği dönemlerde LFP piller öne çıkarken, bakır ve grafit gibi bazı kritik minerallerin alternatifleri halen araştırılmaktadır.4

Lityum iyon pil pazarı, 2034 yılına kadar 448,8 milyar ABD dolarına ulaşmasının yanında 2024-2034 yılları arasında yıllık %18,5 bileşik yıllık büyüme oranı ile artması öngörülmektedir (Şekil 5). Ürün özelinde düşünülecek olursa LCO piller, yüksek enerji yoğunluğu ve güvenilirlikleri sayesinde cep telefonu piyasasına hakimdir. Bir diğer katot malzemesi olan LFP, uzun ömürleri ve yüksek güvenilirlikleri nedeniyle sabit kurulumlar ve yüksek dayanıklılık gerektiren uygulamalarda tercih edilmektedir.

Lityum iyon tabanlı küresel pil pazarı
Şekil 5. Küresel lityum iyon pil pazarı 2024-2034.5

Enerji yoğunluğuna odaklanırken, yüksek potansiyelli katotların ve düşük potansiyelli anotların kullanılması daha avantajlı bir durumdur. Bu durum, geçen on yıllarda lityum kimyasına odaklanmayı sağlamıştır. Çünkü en düşük elektrokimyasal potansiyele (standart hidrojen elektroduna kıyasla -3,04 V) sahip olan lityum metali, potansiyel seçenekler arasında nihai seçim olarak göze çarpmaktadır. Katotlar için, 1970’lerde ~2,2 V potansiyele sahip ilk interkalasyon katodu olan TiS2’nin kullanılmasının ardından 4 V’a ulaşabilen LCO ve NMC gibi daha yüksek potansiyellere sahip yeni malzemeler geliştirilmiştir.6

Lityum iyon bataryaların kg başına (mavi) ve hacim başına enerji yoğunlukları
Şekil 6. Lityum iyon bataryalarda nikel (a), mangan (b), kobalt (c) ve alüminyum (d) için son on yıllık maliyet analizi.3

Lityum-iyon pillerin 2014–2022 yılları arasındaki gravimetrik (Wh.kg-1) ve volümetrik (Wh.L-1) enerji yoğunluklarının gelişimi incelendiğinde, 2014 yılında 200 Wh.kg-1 olan gravimetrik enerji yoğunluğu 2022 yılında 450 Wh.kg-1 seviyesine ulaşırken, aynı dönemde volümetrik enerji yoğunluğu 600 Wh.L-1 den 1150 Wh.L-1 ye yükselmiştir (Şekil 6). Bu artış, katot ve anot malzemelerinde yapılan yenilikler, elektrot mimarilerinin geliştirilmesi ve hücre tasarımlarındaki ilerlemeler sayesinde gerçekleşmiştir. Özellikle 2018 sonrası döneme bakıldığında gravimetrik enerji yoğunluğunda hızlı bir artış gözlemlenirken, volümetrik enerji yoğunluğu daha istikrarlı bir şekilde artış göstermiş ve 2022 yılında önemli bir sıçrama yaşamıştır. Bu gelişmeler, taşınabilir elektronik cihazlardan elektrikli araçlara kadar birçok uygulama için daha uzun menzil, daha hafif batarya ve daha verimli enerji depolama imkânı sunmaktadır. Ancak enerji yoğunluğundaki bu sürekli ilerlemelere karşın lityum-iyon pillerin en kritik sorunu güvenliktir. Yüksek enerji yoğunlukları beraberinde aşırı ısınma, termal kaçak ve yangın risklerini getirmektedir. Bu nedenle, hızlı şarj altyapısı ve yüksek enerji yoğunluklu pillerin güvenli şekilde kullanılabilmesi için yeni malzemeler ve tasarımlar üzerinde çalışmalar sürmektedir.7

Lityum iyon bataryada enerji yoğunluğu

Bir batarya tarafından üretilen elektrik enerjisi, deşarj sürecinde dış devreden geçen elektron akımlarının batarya voltajı ile bütünleştirilmesi ile belirlenir. Bu sebepten elektrikli araç (EV) ların ulaşımında daha uzun menziller amaçlanarak daha yüksek enerji yoğunluklarına sahip yeni nesil bataryalar geliştirmek için yüksek özgül kapasitelere ve voltajlara sahip yeni elektrotların geliştirilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Lityum iyon batarya, yeni nesil EV’lere güç sağlamak amacıyla ön plandadır. Ancak bu teknoloji mevcut durumda performans hedeflerini karşılamamaktadır. Bu yüzden, lityum iyon batarya teknolojisinin performansını değiştirmek ve geliştirmek yerine yeni bir teknoloji geliştirmek için adımlar atılmaktadır. Bataryanın işlenmesi ve modifikasyonu, elektrotun temel yapı ve elektrokimyasının daha iyi analiz edilmesi, tüm EV uygulamaları için elektrokimyasal çiftin doğrulanmasını mecbur kılmaktadır. Alternatif olarak, tüm EV’ler için yeni nesil katot olma potansiyeline sahip önemli bir teknoloji vardır. Son zamanlarda lityum-sülfür ve lityum-oksijen teknolojileri, lityum iyon hücrelerine kıyasla daha yüksek enerji yoğunlukları nedeniyle tercih edilebilir hale gelmektedir. Tipik bir Li-S hücresi 350 Wh.kg-1 enerji yoğunluğu gösterir ve bu değerin 600 Wh.kg-1 a kadar yükseltilmesi beklenmektedir. Li-O2 teknolojisi teorik olarak 1752 Wh.kg-1 kapasiteye sahiptir. Bu teknolojiler enerji depolamada önemli bir adım olarak görülmektedir ancak bu bataryalar lityum dendrit oluşturdukları için ciddi güvenlik tehditleri oluşturmaktadır.8 Enerji yoğunluğunu artırmak için katodun yanında anotta da benzer inovasyonlar yapılmaktadır. Geleneksel lityum iyon pillerde anot olarak kullanılan grafitin yerine farklı malzeme tercihleri üzerine de çalışmalar yapılmaktadır. Ancak bu çalışmalar teknik zorlukları da beraberinde getirir. Yüksek enerji yoğunluğuna sahip bataryalar, güvenlik sorunları ve maliyet gibi engellerle karşılaşabilir. Grafit, lityum iyon piller için düşük elektrokimyasal potansiyele (Li’ye karşı 0,1 V+.Li-1) ve 372 mAh.g-1 teorik kapasiteye sahip ticari bir anottur. Ayrıca, grafitin pratik kapasitesi teorik kapasitesine çok yakındır. Bu durum da yüksek enerji yoğunluklu esnek lityum-iyon bataryaların (FLIB) gereksinimlerini verimli bir şekilde karşılayamamaktadır. Mevcut pazarda bunun yerine anot malzemeleri olarak lityum metali ve silikon bazlı materyaller bulunmaktadır. Lityum metali, ultra yüksek teorik kapasitesi (3860 mAh.g-1) ve düşük kimyasal potansiyeli sebebiyle gelecek açısından umut verici yeni nesil yüksek enerji yoğunluklu bir anot malzemesidir.9

Otomotiv sektöründe enerji yoğunluğu

Lityum iyon bataryalar, yüksek enerji yoğunlukları, uzun çevrim ömürleri, hafıza etkisinin olmaması ve yüksek verimlilikleri gibi avantajları sayesinde şu an EV’lere güç sağlayan en popüler depolama teknolojisi konumundadır. Bu avantajlara rağmen menzil, şarj oranı, maliyet ve güvenlik gibi dezavantajlardan muzdariptir. EV’lerde menzil sorununun giderilebilmesi için pildeki enerji yoğunluğunu artırmak zorunludur. Bu bağlamda belirlenen ortalama değer şarj başına en az 483 km’dir. 2025 yılında ortalama bir elektrikli araç tam dolu bir bataryayla 480-645 km gidebilmektedir.10 Lityum iyon piller katot ve anotta belirli kimya kombinasyonlar içerir. Her kombinasyonun çeşitli avantajları ve dezavantajları vardır. Şu an tüketici elektroniği için en çok kullanılan pil teknolojisi LCO’dur. Ancak içsel yapısının kararlı olmayışı güvenlik açısından tehlike oluşturur. Ayrıca kobalttan kaynaklı maliyet dezavantaj yaratan bir durumdur. NCA, NMC, LFP daha güvenli ve daha ucuz olmalarından kaynaklı EV’ler için yüksek uygulama potansiyeli gösterir (Şekil 7). Teknik açıdan lityum iyon batarya teknolojileri 5 ana parametrede karşılaştırılır. Enerji yoğunluğu, gün yoğunluğu, maliyet, güvenlik ve kullanım ömürleri.11

EV batarya kimyası (LFP, LMO, NCA ve NMC) temel performans parametreleri
Şekil 7. EV batarya kimyası (LFP, LMO, NCA ve NMC) temel performans parametreleri.12

Günümüze kadar NCA, NMC, LFP ve LMO pil teknolojileri; Tesla, BMW, BYD, Chevrolet, Mercedes-Benz, Volkswagen ve Nissan gibi otomotiv sektörünün büyük şirketleri tarafından kabul görmüştür. Petrol tüketimi ve sera gazı emisyonunu düşürmek amacıyla EV’lere olan talebin artışı bu dört ana katot malzemesinin üretimi de aynı oranda artmıştır. 2016 yılında, NMC, LFP ve LCO toplam pazar payının %83’ünü oluşturmaktadır. Bu kimyasal bileşimler, LCO hariç olmak üzere, genellikle EV uygulamalarında kullanılmaktadır (LCO ağırlıklı olarak akıllı telefonlar, tabletler ve dizüstü bilgisayarlar gibi elektronik cihazlarda kullanılır). Tesla, araçlarında genel olarak NCA teknolojisini kullanırken diğer şirketler genelde LFP, NMC, LMO veya NMC-LMO karışımı teknolojilerini kullanmaktadır.13 Pillerin hacimsel enerji yoğunluğunun artması, pil paket boyutunu artırmadan EV’lerin daha uzun menzile sahip olmasını sağlar. Ayrıca bir EV’nin daha küçük bir pil takımıyla aynı menzile sahip olmasını sağlayarak boyutun, ağırlığın ve üretim maliyetinin düşüşüne sebep olur. EV’lerde enerji yoğunluğun artırılması ile kamu kurumlarınca da desteklenen özel sektör tarafından ciddi yatırımlar yapılıp ciddi gelir elde edilmiştir. 2008’de lityum iyon pillerin hacimsel enerji yoğunluğu 55 Wh.L-1 den 2020’ye gelindiğinde 450 Wh.L-1 ye çıkmıştır.7

Çizelge 1. En uzun menzile sahip 10 araç (Mayıs, 2025).12

  Model Menzil (km)
       1   Mercedes-Benz EQS 450 4MATIC 764
       2   Mercedes-Benz EQS 580 4MATIC 676
       3   Tesla Model S 652
       4   Skywell ET5 Long Range (Exclusive) 642
       5   SsangYong (KG Mobility) Torres EVX 635
       6   BMW i7 xDrive60 625
       7   T10F 623
       8   BMW iX xDrive50 600
       9   BMW i4 eDrive40 590
     10   Audi Q8 e-tron 55 quattro (Advanced) 582
     11   BYD SEAL 570
     12   Porsche Taycan Turbo 450

Lityum iyon bataryalarda sıcaklığın etkisi

Lityum iyon bataryalarda sıcaklığın etkileri genellikle meydana gelen kimyasal reaksiyonlar sonucu ve kullanılan malzemelerle ilgilidir. Kimyasal reaksiyonlar, reaksiyon hızı ile sıcaklık arasındaki ilişkiyi veren denklem olan Arrhenius denklemiyle ilişkilendirilir. Sıcaklığın değişimi pillerdeki reaksiyon hızının değişmesine neden olabilir. Bunun yanı sıra elektrotların ve elektrolitlerin iyonik iletkenliği de sıcaklıktan etkilenmektedir. Örnek olarak lityum tuzu bazlı elektrolitlerin iyonik iletkenliği sıcaklığın düşmesiyle birlikte azalır. Günümüz lityum iyon batarya teknolojisinde ideal çalışma sıcaklığı 15-35°C arasındadır. Lityum-iyon bataryalarda düşük sıcaklık öncelikle elektrolitin özelliklerini etkiler. Sıcaklık düştükçe elektrolitin viskozitesi artar, iyonik iletkenlik azalır ve iyon hareketindeki kısıtlamalar iç direncin yükselmesine yol açar. Bu nedenle düşük donma noktasına sahip elektrolitler üzerine araştırmalar yapılmıştır. 0°C’nin altındaki sıcaklıklarda bataryaların enerji yoğunluğu ve performansı düşer. Örneğin Panasonic 18.650 bataryasının enerji yoğunluğu 25°C’de yaklaşık 100 Wh.L-1 iken, -40°C’de %95 azalarak 5 Wh.L-1 ye gerilemiştir. Ayrıca, şarj durumunun (SOC) 25°C’den -15°C’ye düşmesiyle kapasitenin ~%23 oranında azaldığı da gözlemlenmiştir. Yüksek sıcaklığın etkisi daha karmaşıktır çünkü lityum-iyon bataryalar çalışırken kendi içinde ısı üretir. Bu ısı, şarj-deşarj sırasındaki iyon transferi ve reaksiyonlardan kaynaklanır. Tersinir süreçlerde entropi değişimi, tersinmez süreçlerde ise entalpi değişimi ve omik ısıtma rol oynar. Ayrıca iyon dağılımı homojenliğini kaybederek karışır ve ek ısı oluşumuna yol açar. Bu durum aktif malzemenin tam verimli kullanılmasını engeller ve enerji yoğunluğunu düşürür.14

Sonuç

Lityum iyon bataryalar; yüksek enerji yoğunlukları, güvenilirlikleri ve uzun çevrim ömürleri sayesinde depolama teknolojilerinden taşınabilir elektronik cihazlara kadar uzanan bir kullanım yelpazesine sahiptir. Farklı anot ve katot kombinasyonlarının üzerinde yapılan çalışmalar; maliyetin düşmesi, enerji yoğunluğunun artması gibi hedefler, batarya teknolojisinin önünü açmaktadır. Enerji yoğunluğu ve maliyetin önemi özellikle EV sektöründe görülmektedir. Bu yüzden de maliyet, menzil ve verimlilik açısından ciddi yatırımlar yapılmaktadır. EV’lerin, içten yanmalı motorlu araçlarla rekabetinde bu özellikler ön plana çıkmaktadır. Gelecek yıllarda anot ve katotların daha yüksek enerji yoğunluğuna sahip olmaları ve daha sürdürülebilir malzemelerin kullanılmasıyla birlikte lityum iyon batarya teknolojisi veya türevlerinin daha önemli bir yere sahip olması beklenmektedir. Özellikle lityum-sülfür ve lityum-oksijen gibi yüksek enerji yoğunluğuna sahip yeni tip bataryaların kullanılabileceği umut edilmektedir. EV pazarının gün geçtikçe artması, yeşil dönüşümün geleceği şekillendirmesi ile sürdürülebilir çözümler arayışı içerisinde enerji depolamaya duyulan ihtiyacı mutlak olarak artacaktır. Lityum iyon bataryalarda bu dönüşümde uzun vadeli bir çözüm olarak piyasada varlığını daha fazla gösterecektir.

Ant Efe Şimşek

 

Kaynaklar

  1. Tran, M. K., DaCosta, A., Mevawalla, A., Panchal, S., & Fowler, M. (2021). Comparative study of equivalent circuit models performance in four common lithium-ion batteries: LFP, NMC, LMO, NCA. Batteries, 7(3), 51.
  2. Warner, J. T. (2019). Lithium-ion battery chemistries: a primer. Elsevier.
  3. https://tradingeconomics.com/
  4. https://www.iea.org/reports/world-energy-outlook-2024
  5. https://market.us/report/lithium-ion-battery-market/
  6. Jin, T. (2024). Materials Design for Lithium Batteries With High Energy Density (Doctoral dissertation, Columbia University).
  7. Singh, P. Trends in the Gravimetric and Volumetric Energy Densities of Lithium-ion Batteries Over the Past Decade.
  8. Daniel, C., Mohanty, D., Li, J., & Wood, D. L. (2014, June). Cathode materials review. In AIP Conference Proceedings (Vol. 1597, No. 1, pp. 26-43). American Institute of Physics.
  9. Zhang, G., Chen, X., Ma, Y., Huo, H., Zuo, P., Yin, G., … & Fu, C. (2024). Recent advances and practical challenges of high-energy-density flexible lithium-ion batteries. Frontiers of Chemical Science and Engineering, 18(8), 91.
  10. https://coltura.org/electric-car-battery-range/
  11. Gao, Z. W., Lan, T., Yin, H., & Liu, Y. (2025). Development and Commercial Application of Lithium-Ion Batteries in Electric Vehicles: A Review. Processes, 13(3), 756.
  12. https://beefull.com/blog/turkiyede-satilan-en-uzun-menzilli-elektrikli-araclar-2025/
  13. Ding, Y., Cano, Z. P., Yu, A., Lu, J., & Chen, Z. (2019). Automotive Li-ion batteries: current status and future perspectives. Electrochemical Energy Reviews, 2, 1-28.
  14. Ma, S., Jiang, M., Tao, P., Song, C., Wu, J., Wang, J., … & Shang, W. (2018). Temperature effect and thermal impact in lithium-ion batteries: A review. Progress in Natural Science: Materials International, 28(6), 653-666.

Yorum Yap

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Yazılar

Son Yorumlar