Giles Dickson
Q-1: As someone who majored in Japanese at Oxford and has experience working in international offices, what motivated you to switch your career to renewable energy and take on the role of CEO of WindEurope?
S-1:Oxford’da Japonca eğitimi almış ve uluslararası ofislerde çalışma deneyimi olan biri olarak, kariyerinizi yenilenebilir enerjiye yönlendirmeniz ve WindEurope’un CEO’luğunu üstlenmenizde sizi motive eden unsur neydi?
A-1: Energy is a global issue and probably the most interesting sector in every country’s economy, with significant geopolitical and geostrategic implications. If we want to tackle climate change, we must properly integrate the major transition in our energy systems from fossil-based to renewable energy. Since the energy sector accounts for three-quarters of greenhouse gas emissions, working in the field of renewable energy has become extremely important.
C-1: Enerji küresel bir mesele olmakla beraber, önemli jeopolitik ve jeostratejik etkileri olan ve muhtemelen her ülkenin ekonomisindeki en ilginç sektördür. İklim değişikliğiyle mücadele etmek istiyorsak enerji sistemlerimizde fosil bazlı enerjiden yenilenebilir enerjiye doğru büyük geçişi bir şekilde hayatımıza entegre etmeliyiz. Enerji sektörü, sera gazı emisyonlarının dörtte üçünü oluşturmasından dolayı yenilenebilir enerji alanında çalışmak son derece önemli hale gelmiştir.
Q-2: WindEurope is an organization that supports and advocates for Europe’s wind industry, offering many services and resources to both its members and the general public. Can you tell us about recent policy developments or initiatives that WindEurope has been involved in?
S-2: WindEurope, Avrupa’nın rüzgâr endüstrisini destekleyen ve sektörü savunan, hem üyelerine hem de kamuoyuna birçok hizmet ve kaynak sunan bir kuruluş. WindEurope’un dahil olduğu son politik gelişmelerinden veya girişimlerinden bahsedebilir misiniz?
A-2: Sure! As WindEurope, we have been lobbying the European Union and national governments in Europe for policies, regulations, laws, and measures to support the expansion of wind energy. We encouraged the European Commission to bring forward a package to strengthen the competitiveness of Europe’s wind energy supply chain, which has been struggling over the last few years. We managed to convince the President of the European Commission to announce the wind energy package in her State of the Union speech, in which she devoted more time to wind energy than any other sector. The Commission presented a comprehensive wind energy package with many measures and actions that will immediately impact the health of the European wind energy industry. We then engage more on a practical and operational level.
One of the bottlenecks to the expansion of wind energy in every country in the world is the permitting process. Permitting processes are very complex and very slow. To overcome these, both rules and procedures need to be simplified. We have been lobbying governments on this issue for about five years. The governments are also reforming their authorization rules and procedures. Things seem to be improving and this is very promising. For example, Germany and France are approving 50 percent more onshore wind farms this year compared to last year. This is a very positive development. But governments also need operational support in some areas. We have developed software that governments are using to help them manage their caseload of permit applications. Because almost all of the permitting process is paper-based, it has not been digitized much, so we have taken the initiative ourselves to develop software with Amazon Web Services (AWS), which acts as a software package that local and regional permitting authorities can offer directly to companies. This will also help the case officers dealing with permit applications to be much more efficient in terms of how many applications they can deal with at the same time and to process individual permit applications much more quickly. So we are involved both politically and operationally.
C-2: Elbette! Biz, WindEurope olarak, rüzgar enerjisinin yaygınlaşmasını destekleyecek politikalar, düzenlemeler, yasalar ve tedbirler konusunda Avrupa Birliği ve Avrupa’daki ulusal hükümetler nezdinde lobi faaliyetlerini yürütüyoruz. Avrupa Komisyonu’nu, son birkaç yıldır zor durumda olan Avrupa’nın rüzgar enerjisi tedarik zincirinin rekabet gücünü güçlendirmeyi amaçlayan bir paketi gündeme getirmeye teşvik ettik. Avrupa Komisyonu Başkanını Birliğin Durumu konuşmasında rüzgar enerji paketini duyurmaya ikna etmeyi başardık. Bu konuşmada rüzgar enerjisine diğer tüm sektörlerden daha fazla zaman ayırdı. Komisyon, Avrupa rüzgar enerjisi endüstrisinin sağlığı üzerine hızlı etki yaratacak çok sayıda önlem ve eylem içeren kapsamlı bir rüzgar enerji paketi sunduk. Daha sonra ise daha çok pratik ve operasyonel düzeyde devreye giriyoruz. Dünyanın her ülkesinde rüzgar enerjisinin yaygınlaşmasının önündeki darboğazlardan biri izin süreçleridir. İzin süreçleri çok karmaşık ve çok yavaştır. Bunların aşılabilmesi için hem kuralların hem de prosedürlerin basitleştirilmesi gerekiyor. Yaklaşık beş yıldır hükümetler nezdinde bu konuda lobi faaliyetleri yürütüyoruz. Hükümetler de izin kuralları ve prosedürleri konusunda reformlar yapıyorlar. İşler düzelmeye başladı gibi ve bu çok umut verici. Örneğin, Almanya ve Fransa bu yıl geçen yıla kıyasla %50 daha fazla kara rüzgâr çiftliğine onay veriyor. Bu çok olumlu bir gelişme. Ancak hükümetlerin de bazı alanlarda operasyonel desteğe ihtiyacı var. Hükümetlerin yapılan izin başvurularında vaka yüklerini yönetmelerine yardımcı olmak için şu anda kullandıkları bir yazılım geliştirdik. İzin süreçlerinin neredeyse tamamı kağıt üzerinde gerçekleştiği için çok fazla dijitalleştirilemedi, bu nedenle yerel ve bölgesel izin makamlarının şirketlere doğrudan sunabileceği bir yazılım paketi olarak hareket eden Amazon Web Hizmetleri (AWS) ile yazılım geliştirmek için kendimiz inisiyatif aldık. Bu aynı zamanda izin başvurularıyla ilgilenen vaka sorumlularının aynı anda kaç başvuruyla ilgilenebilecekleri konusunda çok daha verimli olmalarına ve bireysel izin başvurularını çok daha hızlı bir şekilde işleme koymalarına yardımcı olacaktır. Dolayısıyla hem siyasi olarak hem de operasyonel olarak devreye giriyoruz.
Q-3: Given that WindEurope operates in strict compliance with European law, are there any critical policies and regulations in Europe that significantly affect the development of wind energy projects?
S-3: WindEurope’un Avrupa yasalarına sıkı bir şekilde uyarak faaliyet gösterdiği göz önüne alındığında, Avrupa’da rüzgar enerjisi projelerinin gelişimini önemli ölçüde etkileyen kritik politikalar ve düzenlemeler var mı?
A-3: Yes, unfortunately. We talked about permits, which is still an ongoing issue, but then there are a lot of regulations on what kind of equipment can be used, so the EU has just passed a new law (Kigali amendment) on the use of F-Gases. In particular SF6 gas, which you may be familiar with, fills the gap between the rotor and stator windings in wind turbines provides electrical insulation prevents arcing, and can also be used in the cooling system of the generator.
Now, we need to make sure that this new amendment is understood and we can understand why politicians might want to introduce them because SF6 is 23,000 times more harmful to climate change than CO2. Our problem is that there is some SF6 inside the converters in wind turbines and also inside the gas-insulated substations that are part of the transmission equipment. Their leakage volumes are very small, yet our politicians wanted to eliminate the use of SF6. Fortunately, we managed to achieve a result that gave us enough time to develop the necessary alternatives. If the SF6 ban were to be implemented tomorrow, we would have a bit of a problem because we would not have alternatives on the scale necessary to support the continued expansion of wind energy in the medium term.
C-3: Evet, ne yazık ki. Hala devam eden bir sorun olan izinler hakkında konuştuk, ancak sonrasında ne tür ekipmanlar kullanabileceğine dair pek çok düzenleme var, bu nedenle AB F-Gazlarının kullanımına ilişkin yeni bir yasa (Kigali değişikliği) çıkardı. Özellikle de aşina olabileceğiniz rüzgar türbinlerinde rotor ve stator sargıları arasındaki boşluğu doldurup elektriksel yalıtım sağlayarak ark oluşumunu önleyen ve aynı zamanda jeneratörün soğutma sisteminde kullanılabilen SF6 gazı.
Şimdi, bu yeni değişikliğin anlaşıldığından emin olmalıyız ve politikacıların neden bunları getirmek isteyebileceklerini anlayabiliriz çünkü SF6 iklim değişikliği için CO2‘den 23.000 kat daha zararlıdır. Bizim sorunumuz, rüzgar türbinlerindeki dönüştürücülerin ve ayrıca iletim ekipmanının bir parçası olan gaz yalıtımlı trafo merkezlerinin içinde bir miktar SF6 bulunmasıdır. Bunların sızıntı hacimleri çok küçüktür, buna rağmen politikacılarımız SF6 kullanımını ortadan kaldırmak istemişlerdir. Neyse ki, bize gerekli alternatifleri geliştirmek için yeterli zamanı tanıyan bir sonuç elde etmeyi başardık. SF6 yasağı yarın uygulanmaya başlasaydı, biraz sorun yaşardık çünkü orta vadede rüzgar enerjisinin sürekli genişlemesini desteklemek için gerekli ölçekte alternatiflerimiz olmazdı.
Q-4: So what are the available alternatives that can replace SF6?
S-4: Peki SF6’nın yerini alabilecek mevcut alternatifler nelerdir?
A-4: Various alternative gases are available. There is also a model in development utilizing a vacuum as an alternative to SF6.
C-4: Çeşitli alternatif gazlar mevcut. SF6 kullanımına alternatif olarak geliştirilmekte olan bir vakum modeli de var.
Q-5: As a CEO, you must have a unique perspective on leadership and innovation. Can you share your views on which qualities and strategies are critical to the success of WindEurope and the industry as a whole?
S-5: Bir CEO olarak, liderlik ve inovasyon konusunda benzersiz bir bakış açınız olmalı. WindEurope’un ve bir bütün olarak sektörün başarısında hangi niteliklerin ve stratejilerin kritik öneme sahip olduğuna dair görüşlerinizi paylaşabilir misiniz?
A-5: Governments all over the world are investing in innovation. In the European Union, we have a system where official industry organizations advise the European Commission on how they should spend their money on research and innovation in wind energy. The EU spends significant sums every year and WindEurope acts as the secretary of this official industry organization that gives formal advice to the European Commission on how this money should be spent. It is very important to communicate openly with both EU and national governments who have responsibility for this. What are the real innovation needs of the industry? These are always changing. Ten years ago the focus was on much larger turbines. Today the focus is on how to integrate wind energy into the electricity system, how to manage what we call the balance of plants, and how to optimize production processes. This is the kind of advice we are currently giving to governments.
C-5: Dünyadaki tüm hükümetler, inovasyon için yatırım yapıyor. Avrupa Birliği’nde, resmi endüstri kuruluşlarının Avrupa Komisyonu’na paralarını rüzgar enerjisinde araştırma ve inovasyona nasıl harcamaları gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunduğu bir sistemimiz var. AB her yıl önemli miktarlarda harcama yapıyor ve WindEurope olarak biz de bu paranın nasıl harcanması gerektiği konusunda Avrupa Komisyonu’na resmi tavsiyelerde bulunan bu resmi endüstri kuruluşunun sekreteri olarak hareket ediyoruz. Bu konuda sorumluluğu olan hem AB hem de ulusal hükümetlerle açık bir şekilde iletişim kurmak çok önemlidir. Sektörün gerçek inovasyon ihtiyaçları nelerdir? Bunlar her zaman değişiyor. On yıl önce odak noktası çok daha büyük türbinlerdi. Bugün ise rüzgar enerjisinin elektrik sistemine nasıl entegre edileceği, tesis dengesi dediğimiz sistemin nasıl yönetileceği ve üretim süreçlerinin nasıl optimize edileceği konularına odaklanılıyor. Şu anda hükümetlere bu tür tavsiyelerde bulunuyoruz.
Q-6: As young students we feel obliged to ask this question. Given WindEurope’s strong presence in the wind industry, does WindEurope engage in any educational activities?
S-6: Gençler olarak bu soruyu sormak zorunda hissediyoruz. WindEurope’un rüzgar endüstrisindeki güçlü varlığı göz önüne alındığında, WindEurope herhangi bir eğitim faaliyetinde bulunuyor mu?
A-6: Yes, we certainly do! We have two school textbooks on climate change, renewable energy and wind energy. One for primary schools and one for secondary schools. The book for secondary schools not only explains the concept of Wind energy but also encourages secondary school students to think about their career choices and to study in the right fields at university because we need people to work in wind and renewable energy. We then used these books and other materials to develop various curricula that are also implemented in schools. We work with qualification bodies to ensure that national qualification frameworks fully reflect the needs of the wind industry and we encourage young people in society to think about careers in wind energy, so this is a very active area for us.
C-6: Evet, kesinlikle yapıyoruz! İklim değişikliği, yenilenebilir enerji ve rüzgar enerjisi üzerine iki okul ders kitabımız var. Biri ilkokullar için, diğeri ise ortaokullar için. Ortaokullar için olan kitap sadece Rüzgar enerjisi kavramını açıklamakla kalmıyor, aynı zamanda ortaokul öğrencilerini kariyer seçimleri hakkında düşünmeye ve üniversitede doğru alanlarda eğitim almaya teşvik ediyor, çünkü rüzgar ve yenilenebilir enerji alanında çalışacak insanlara ihtiyacımız var. Daha sonra bu kitapları ve diğer materyalleri kullanarak okullarda da uygulanan çeşitli müfredatlar geliştirdik. Ulusal yeterlilik çerçevelerinin rüzgâr endüstrisinin ihtiyaçlarını tam olarak yansıtmasını sağlamak için yeterlilik kurumlarıyla birlikte çalışıyoruz ve toplumdaki gençleri rüzgâr enerjisindeki kariyerler hakkında düşünmeye teşvik ediyoruz, bu yüzden bu bizim için çok aktif bir alan.
Röportajı Yapanlar: Mohamed Abdinasir Adan, Muhammed Ali Aldabbagh
Röportaj, Avrupa Birliği’nin rüzgar enerjisi yönetimi ve WindEurope’un sektörün ilerlemesindeki önemli rolü hakkında değerli bilgiler sunuyor. WindEurope gibi kuruluşların yenilenebilir enerji girişimlerini en üst düzey makamlarda savunduğuna ve daha sürdürülebilir bir gezegen için yorulmadan çalıştığına tanık olmak ilham verici.